İstanbul Gençlik Meclisi’nin Eğitim Akademileri kapsamında marka eğitim projesi olarak hazırlanmış olan Genç Kadınlar Maarifi 2. Dönemine “ Eğitim ve Yeni Bir Vizyon” anlayışı ile devam ediyor. Projenin 5. hafta ki konuğu Prof. Dr. Haluk Alkan oldu.”Anayasasında sürekli değişiklik olan ülke sorunlu ülkedir!”
“Anayasasında sürekli değişiklik olan ülke sorunlu ülkedir!”
sözü ile konuşmasına başlayan Haluk Alkan “Bu ülkeyi sorunlu ülke yapan vesayetçi kafa yapısıdır ve bu vesayetçi kafa yapısı 1961 anayasası ile hakimiyeti ele geçirmeye başlamıştır.”dedi. Sözlerine çoğu akademisyenin 1982 anayasasını yerin dibine soktuğunu 1961 anayasasını yüceltmekte olduğunu fakat 1982 anayasası 1961 anayasasının vesayetçi kafasının devamı olduğunu söyleyerek konuşmasına devam eden Prof. Dr. Haluk Alkan, parlamenter sistemin de Türkiye’de sağlıklı bir şekilde işlemediğini belirtti.
“Cumhurbaşkanının anayasal yetkileri çok geniştir.”
Haluk Alkan, gündemdeki tartışmalı konulardan birisi olan Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınırlarına çekilmesi gerektiği konusunda da çarpıcı sözler söyledi:”Cumhurbaşkanı anayasal sınırlara çekilmeli sözü çok yanlış bir söz. Cumhurbaşkanının anayasal yetkileri çok geniştir. Anayasal sınırlara çekilmesini isteyenler istedikleri gerçekleştiği takdirde daha pişman olurlar!” Bu konuda 1961 anayasası ile 1982 anayasasını kıyaslayan Alkan, 1961 anayasasına göre Cumhurbaşkanlığının çok cazip bir makam olmadığını fakat 1982 anayasasının verdiği sınırsız yetkinin Cumhurbaşkanlığını cazip bir hale getirdiğini savundu.
“Başbakanlı Başkanlık Sistemi”
Gündemdeki bir diğer tartışma konusu olan Başkanlık sistemi ve Türkiye’deki sistem tartışmaları hakkında da katılımcıları bilgilendiren Alkan, mevcut sistemin 2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaları ve Cumhurbaşkanını halkın seçmesine karar verilmesi üzerine değiştiğini, adının da “Başbakanlı Başkanlık Sistemi” olduğunu söyledi. Haluk Alkan Türkiye’nin önünde makul olan üç sistem olduğunu söyledi.
Haluk Alkan’a göre üç sistemden birincisi, “Tam Parlamenter Sistem” Alkan “Fakat tam parlamenter sistem Cumhurbaşkanını meclisin seçmesini gerektiriyor. Bu yetkinin halkın elinden alınması halkın gözünde hoş karşılamayacağı için mantıklı değildir. Yani halk eskiye dönüşe sıcak bakmayacaktır.” şeklinde konuştu.
İkincisi, Halkın Cumhurbaşkanını seçtiği fakat Cumhurbaşkanının yetkilerinin azaltıldığı bir sistem. Bu sistem Prof. Dr. Haluk Alkan’a göre siyasi otorite kabul etmeyeceği için mantıklı gözükmemektedir.
Üçüncüsü ise Yarı Başkanlık Sistemi veya Başkanlık Sistemi. Alkan’a göre aralarında en çok oluru olan sistem bu iki sistemden birisidir. Haluk Alkan “Türkiye için en önemlisi de yapılacak her bir değişikliğin ideolojik değil sistemi düzeltme maksatlı olması gerekir.”dedi.
Konuşmasının sonunda Başkanlık sisteminin ayrıntılarından avantaj ve dezavantajlarından bahseden Prof. Dr. Haluk Alkan soru-cevap kısmında da akıllardaki soru işaretlerine cevap buldu.